Tanışmaktan ve sohbetinden keyif aldığım bir hocamız “Vagonlar birbirlerini çeker ama lokomotif hepsini çeker, onu çeken yoktur.” demişti. Bu sözden hareketle lokomotifin yerine lideri koyarak liderliğe farklı bir pencereden bakabiliriz.
Bir treni düşündüğümüzde, vagonlarla lokomotifin ilişkisi, etkileşimi ve iletişimi; amaç, süreç ve sonuç bakımından liderlik dünyasına önemli katkılar sağlayacak benzerlikler sunar. Trenin vagonları birbirine benzerdir. Yük ya da yolcu taşırlar. Genellikle standarttırlar. Bir vagon diğerine, diğeri bir diğerine bağlıdır. Hareket halinde birbirini çekerler. Vagonların birbirlerini çekmeleri, bilinçli ve istekli bir hareket değildir. Yani vagon çekmek zorunda olduğu için çeker bir sonraki vagonu. Tüm vagonların nihayetinde bağlı olduğu yer bir vagondur ama farklıdır. Her açıdan farklıdır. Bu nihai ve başta yer alan vagon alelade bir vagon olmayıp lokomotiftir. Evet, tüm vagonları çeken lokomotiftir.
Lokomotifi çeken nedir? Bu soru liderin vazgeçilmez farkını ve önemini ortaya koyan sorudur. Lokomotifin enerjisi kendisindendir. Yani onun işi çekmektir, sorumluluk almaktır. Evet, lokomotif her biri yük almış olan vagonları çekmekle görevlidir. Buhar gücü, mazot ya da elektrik enerjisi onu harekete geçirir. Kısacası lokomotif yüklendiği vagonları çekmek için kendi içinden yanar adeta.
Bir lider için de durum aynıdır. Liderin işi yük almaktır. Diğer çalışanlar da belirli düzeyde yük alırlar. Lider kendisini çekecek ayrıca bir güce ihtiyaç duymaz. Eleştirmez, neden herhangi bir vagon gibi sadece çekici, güç aktarıcı konumda olmadığını düşünmez. Tersine kendi kendine güç ürettiği ve iç motivasyonuyla hareket ettiği için mutludur. Çünkü farklı, değişik bir genetik donanımına, zihinsel ve kişisel özelliklere sahiptir.
Lider, kendi içinde yanmak suretiyle enerji çıkaran lokomotif misali, diğer insanları kendisiyle birlikte çeker, onları hedeflenen menzile götürme derdiyle dertlidir. Bu dert onun bedenini, zihnini hatta ruhunu kuşatmıştır. Bu uğurda kendisini düşünmez. Lokomotifin vagonları harekete geçirmesi gibi lider de takipçilerini harekete geçirir.
LOKOMOTİF VAGONLARIN HİZMETİNDE
Burada en önemli soru şudur? Lokomotif mi vagonların hizmetindedir yoksa vagonlar mı lokomotifin hizmetindedir? Her ne kadar durduğumuz yere göre cevap değişse de doğru bir tanedir bu soru için. Tabi ki lokomotif vagonların hizmetindedir. Yani lider takipçilerinin hizmetindedir. Lider, hangi kitlenin önündeyse onların hizmetinde olmalı, böyle düşünmeli, bu yönde tutumlar geliştirmeli ve böyle davranmalıdır. Eğer tersi söz konusu ise yani lider tüm kitlenin kendisine hizmet etmesi beklentisinde olursa bu sağlıklı bir beklenti olmaz. Otorite kökenli lider bunu belirli bir süre gerçekleştirebilse bile bunun sürekliliği yoktur.
Lider, benlik çıkmazına girmeden, hizmet ettiği kitlenin frekansını yakalayarak ve gönüllerde yer bularak işini yapar. Bu anlayış ve duruşun önündeki en önemli engel liderin gereksiz hırsıdır. Kontrollü hırs, bireyin belirli bir yerlere gelmesi için gerekli bir çabayı ve etkinliği gerektirirken, aşırı hız hali kişiyi benliğine hizmete götürür. Böylece lider, kitlesine değil kendisine odaklanır, kitleye hizmeti bırakıp kendisine hizmet derdine girer. Önemli olan kişinin kendi benliğine odaklanmadan sıyrılması, kendisini aşması, benlik duvarını kırmasıdır. Liderin nihai hedefi hizmetinde bulunduğu kitleyi razı etmek kısacası onların rızasını kazanmaktır.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetin kuruluşuna omuz veren bütün liderlerin ruhu şad olsun. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.